2018 Aralık Bülteni

Ana Sayfa | Tüm Kategoriler
 
 

Dünyada Bir İlk: Lüksemburg’da Toplu Taşıma Ücretsiz Oluyor 

110.000 kişinin yaşadığı başkente her gün ilave olarak 400.000 kişi işe gitmek için giriş çıkış yapıyor. 600.000 nüfuslu ülkeye her gün Fransa, Belçika ve Almanya’dan 200.000 kişi iş için giriş yapmaktadır. Bu da ülke trafiğinin sıkıntı yaratacak derecede sıkışmasına, hava kirliliğinin açığa çıkmasına neden olmaktadır.Geçtiğimiz yıl, trafik sorununa çözüm olması amacıyla 20 yaşın altındaki tüm bireyler için toplu taşıma ücretsiz hale getirilmiştir. 20 yaş üstündekiler içinse iki saat boyunca yapılan tüm toplu taşıma seyahatleri için 1,78 euro’luk üst sınır belirlenmiştir. 2020’nin başından itibaren ise tüm toplu taşıma seyahatleri tamamen ücretsiz hale getirilmesi kararı alınmıştır. Böylece kara yoluna çıkan özel otomobil sayısının dikkate değer ölçüde azalması hava kirliliği ve trafik sorununun çözülmesi hedeflenmektedir.

• Toplu Taşımada Bir Devrim: Elektrikli Otobüs Şehri Shenzhen’le Tanışın

Bir zamanlar delici bir tıslama, motor çukurluğu sesi ve duman kokusuyla geldiklerini fark ettiren dizel otobüsler, dünyanın ilk ve en büyük % 100 elektrikli otobüs filosu ile yer değiştirmesi planlanmaktadır. Çin’de Shenzhen’in Futian merkezî iş bölgesinde bulunan istasyondaki otobüsler, alışılagelmiş toplu taşımanın ezber bozan gerekliliklerini yıkarak toplu taşımada elektrikli otobüs devrini başlatmıştı.Güncel olarak, Shenzhen toplamda 16.000 elektrik otobüse sahip ve kapasitesi göz önüne alındığında oldukça sessizdir.

Dizel otobüslerden elektrikli otobüslere geçişin faydası gürültü kirliliği ile sınırlı değildir. Shenzhen’in elektrikli araç filosunu çalıştırmak için, şehre yaklaşık 40.000 şarj kazığı inşa edilmiştir.  Shenzhen Bus Company’nin kendi şarj tesisleri yüklü 180 deposu bulunmaktadır. Londra ve New York gibi şehirler elektrikli otobüslere geçiş süreçlerini hızlandırmaktadırlar. Londra, 2020 yılına kadar tüm tek katlı otobüsleri sıfır emisyonlu ve 2019 yılına kadar tüm çift katlı platformları hibrit hale getirmeyi planlamaktadır. New York, 2040’a kadar otobüs filosunu tamamen elektrikli hale getirmeyi planlamaktadır.

 • Zeytin Derisinden Üretilen Ayakkabı Koleksiyonu: Thies

Her geçen gün artan vegan deri opsiyonlarına bir yenisi daha eklenmiştir. Almanya çıkışlı ayakkabı markası Thies’in sürdürülebilir materyallerle üretilmiş vegan ayakkabı koleksiyonu piyasanın yeni gözdesi olmayı başarmış durumdadır. Koleksiyonda kullanılan ana materyal ise zeytindir. Hasat sonrasında artık olarak nitelendirilen zeytin yaprakları kullanılarak üretilen ayakkabı, tamamen sürdürülebilir olarak tasarlanmıştır.  En yeni koleksiyonunda yer alan ultra ince deri, ‘ıslak yeşil’ denilen bir yöntem kullanılarak yapılmış. OBE olarak bilinen ıslak yeşilin aktif bileşeni, zeytin ağaçlarının yapraklarından üretilmektedir.Üretim süreci ise tamamen sürdürülebilir ve zeytin endüstrisindeki atıkları azaltmaya yardımcı olma misyonunu üstünde barındırmaktadır.

Thies’in internet sitesinde belirtildiği gibi, “üretim sürecinde hiçbir ağaç kesilmiyor, tek bir bitkiye bile zarar verilmiyor ve yiyecek üretmek için değerlendirilebilecek alanlar kullanılmıyor”. Bu koleksiyonda yetişkinler ve çocuklar için cinsiyetsiz ayakkabılar yer almaktadır. Çocuk ayakkabıları tamamen zeytin derisinden yapılmış, yetişkin spor ayakkabılar ise kauçuk taban ve sebzeyle tabaklanmış, kromsuz astara sahiptir.Thies, çevre dostu vegan deri üretme amacıyla bitki bazlı malzemeleri kullanan tek şirket değildir.

Örneğin, Alman ayakkabı markası nat-2, hayvan haklarına saygılı deri ayakkabılarını yapmak için kahve çekirdeklerini kullanılmaktadır. Ayakkabılar yüzde 50’ye kadar geri dönüştürülmüş kahve içermekte ve doğal bir kahve kokusu barındırmaktadır. Hollandalı tasarımcı Tjeerd Veenhoven palmiye yapraklarından, dokulu vegan deri halılar üretmektedir. Lüks moda markası Hugo Boss ise erkek ayakkabıları için ananas derisinden faydalanıyor.

• Çimento: Küresel Isınmanın Gizli Sorumlusu

Betonun en temel bileşeni olan çimento çevremizdeki pek çok yapıyı şekillendirmektedir. Çimentonun doğada bıraktığı ayak izleri de çok belirgindir. İngiltere merkezli düşünce kuruluşu Chatham House, dünyaya salınan toplam karbondioksitin yüzde 8’inin çimento kaynaklı olduğunu belirtmektedir. Çimento sektörünün karbondioksit salımını bir ülkenin karbondioksit salınımı olarak varsayarsak, Çin ve ABD’den sonra üçüncü sırada yer aldığı görülmektedir.

Çimento üretimi, uçak yakıtlarından daha fazla karbondioksit salınımına yol açıyor ve sektörel bazda toplam küresel salımın yüzde 12’sini oluşturan tarım kaynaklı salınımın hemen arkasında yer almaktadır. Çimento endüstrisi temsilcileri Polonya’daki Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansında (COP24) Paris Anlaşması gerekliliklerini nasıl karşılayabileceklerini konuşmak için bir araya gelmiştir. Anlaşma, çimento üretiminden kaynaklanan karbondioksit salımının 2030’a kadar en az yüzde 16 düşürülmesini gerektirmektedir. Beton, gökdelenlerin, otoparkların, köprülerin ve barajların inşasında kullanılmaktadır.

• İzmit Körfezi’ni Kirletmenin Bedeli 400 Bin Lira

Kocaeli Büyükşehir Belediyesince, İzmit Körfezi’ni kirlettiği gerekçesiyle bir gemiye 400 bin lira para cezası uygulanmıltır.  Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamada, Körfez ilçesinde bir limanda gemiden palm yağı aktarıldığı sırada sızıntı olduğu, donan yağın kütleler halinde kıyıya ulaştığı bildirilmiştir.Liman çevresindeki kirliliği gören vatandaşlarca haber verilmesi üzerine Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı ekipleri ile gemi personelinin, beyaz kütleler halinde kıyıya vuran palm yağını topladığı belirtilen açıklamada, Singapur bandıralı gemiye 400 bin lira ceza kesildiği kaydedilmiştir.

• İlkokul Öğrencilerinden “Geri Dönüşüm” Defilesi

İzmir’de “Atığını Sıfırla” projesine dikkat çekmek isteyen ilkokul öğrencileri, geri dönüşüm için ayrılan malzemelerden hazırladıkları tasarımlarla sokak defilesi düzenlemişlerdir. Alsancak Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, TEMA Vakfı ve okullar tarafından hazırlanan proje kapsamında öğrenciler, karton, plastik poşet, cd, pipet gibi geri dönüşümde değerlendirilebilecek malzemelerden elbise, takı, çanta, saç bandı ve oyuncak tasarlanmıştır.

Etkinlikle ilgili bilgi veren hastanenin Müdür Yardımcısı Emel Çekkin, israfın önlenmesi, kaynakların daha verimli kullanılması ve atıkların geri dönüştürülmesine dikkat çekmek istediklerini söylemiştir. Çevre duyarlılığı oluşturmak istediklerini anlatan Çekkin, “Amacımız sokağa atılan atıkların geri dönüşümle yeniden kullanılabileceğine dikkat çekmek. Bu bağlamda bir farkındalık oluşturmak istedik” ifadelerini kullanmıştır.

• Hidrojen İle Çalışan Araç İçin Çalışıyorlar

İskenderun Teknik Üniversitesi – İSTE Hidrojen Teknolojileri Öğrenci Topluluğu’nun hidrojen enerjisi ile çalışan araç yapımı projesinin açılış ve tanıtım toplantısı Merkez Kampüs Barbaros Hayrettin Konferans Salonu’nda yapılmıştır. İsminin isteC-H2 olması planlanan aracın tasarımı ve geliştirilmesini içeren projenin yürütücülüğünü İSTE Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Mekatronik Mühendisliği Bölümünden Öğr. Üyeleri ve Makina Mühendisliği Bölümü’nden Araştırma Görevlileri projede danışman olarak yer almaktadır.

C-H2 isimli hidrojen enerjisi ile çalışacak araç, tam bir çevre dostu otomobil olmaya adaydır. Tasarlanacak ve üretilecek araç, yakıt olarak; yakıldığında karbondioksit veya karbonmonoksit gibi zehirli gazları ortaya çıkarmadan, sadece su buharı çıkaran ve bu nedenle çevre kirliliği yapmayan, temiz ve güvenilir bir yakıt olarak gelecekte yaygın olarak kullanılması öngörülen hidrojeni kullanılacaktır.

• Lise Öğrencileri Google Bilim Fuarı’nda Yarı Finale Kaldı

Lise öğrencileri Emirhan Belli ve Serkan Aslan, sebze ve meyve atıklarından biyoplastik üretmeyi amaçlayan projeleriyle Google Bilim Fuarı’nda (Google Science Fair) yarı finale kalmayı başarmışlardır. Borsa İstanbul Başakşehir Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11’inci sınıf öğrencisi Belli, izlediği çevre kirliliği haberlerinden etkilenerek, ‘doğaya zarar vermeyen plastik’ üretmek için çalışmaya başlamıştır.

Gerekli olan laboratuvar malzemelerini ve kimyasalları üniversiteyle belediyelerin laboratuvarlarından temin eden öğrenciler, Belli’nin evinin mutfağında sebze ve meyve kabuklarını önce macun haline getirerek, fırında kurutulup granüle dönüştürülmüştür. Projeleriyle ABD’de 13-18 yaş grubunda genç bilim insanlarının yarıştığı Google Bilim Fuarı’na (Google Science Fair) katılan öğrenciler yarı finale kalmışlardır. Kimya bölümü öğrencisi Belli, plastiklerin petrol türevi olduğu için doğada çok uzun süre çözünmediğini ve çevre kirliliğine neden olduğunu söylemiştir. İzlediği çevre kirliliği haberlerinden de etkilendiğini belirten Belli, bir çözüm bulmak için organik atıkların kullanılabileceği fikrinden yola çıktığını, yaptığı araştırmalarla gıda atıklarından biyoplastik üretildiğini gördüğünü söylemiştir.

• Mobilya Atıkları Ham Madde Oldu

Avrupa Birliği (AB) Urbanrec Projesi kapsamında İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsündeki (İYTE) bilim insanları, hacimli evsel atıkların geri dönüşümü konusunda çalışma yürütmüşlerdir. Yatak, kanepe, koltuk, masa, sandalye gibi mobilyaların geri dönüşümünün amaçlandığı proje kapsamında aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 7 ülkede proje ortakları belirlenmiştir.Projeye Türkiye’den dahil olan İYTE’deki bilim insanları, araştırmalar sonucu ahşap ve plastik atıkları birleştirerek kompozit malzeme geliştirmeyi başarmışlardır.

İYTE Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi – AA muhabirine, atıkların geri dönüşümü konusunda dünyada ve Türkiye’de artan bir bilincin olduğunu, atıkların tamamen dönüşümünü sağlama konusunda da teknoloji geliştirme çabalarının sürdüğünü ifade etmiştir.Türkiye’de plastik geri dönüşümünden mobilya üretimi olduğunu ancak mobilya sanayisinde kullanılan diğer malzemelerin dönüşüm sürecinin içine alınamadığını dile getiren Öğretim Üyesi, “Bu projenin önemi, büyük hacimli plastik ve mobilya atıklarının hepsinin birden kullanılması. Projeyle atıkların yüzde 100’ünü kullanarak katma değeri yüksek ürünlere dönüştürüyoruz.” İfadelerini kullanmıştır.

• Montreal Protokolü 30ncu Taraflar Toplantısında Ülkemiz Oy Birliği İle 2 Yıl Süre İle Uygulama Komıtesı`ne Seçildi

Ülkemiz 1991 yılında Ozon Tabakasını İncelten Maddelere Dair Viyana Sözleşmesi ve Montreal Protokolüne taraf olmuş ve tüm değişikliklerini kabul etmiştir. Montreal Protokolü ile ilgili ulusal ve uluslararası çalışmalar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı koordinasyonunda gerçekleştirilmektedir.Birleşmiş Milletler şemsiyesi altında küresel çevre sorunlarının çözümüne yönelik yapılan çalışmaların başlangıcını oluşturan ve 196 devlet ve Avrupa Birliği’nden oluşan 197 Tarafça onaylanan Montreal Protokolü bugüne kadar ulaşılan başarılı uluslararası çevre anlaşması olarak kabul edilmektedir.Ülkemiz Montreal Protokolü hükümleri gereğince, OTİM tüketim miktarlarına göre yapılan sınıflandırma doğrultusunda gelişmekte olan ülkeler (A5 Ülkeleri) sınıfında yer alıyor.

Montreal Protokolü’nün karar mekanizması, her yıl bir kere düzenlenen Montreal Protokolü Taraflar Toplantısı ve onaylanması gereken karar ve teknik konuların görüşüldüğü Açık Uçlu Çalışma Grubu Toplantıları olarak gerçekleştiriliyor.Montreal Protokolü Taraflar Toplantısında Montreal Protokolü Uygulama Komitesi (Imp-Com) ve Montreal Protokolü Yürütme Komitesi (Ex-Com) üyeleri Taraf Ülkeler arasından Bölgesel Toplantılar aracılığı ile seçiliyor.Bu yıl Montreal Protokolü 30ncu Taraflar Toplantısı Ekvator`un Kito (Quito) kentinde 5-9 Kasım 2018 tarihleri arasında gerçekleştirildi. 6 Kasım 2018 tarihinde gerçekleşen Doğu ve Orta Avrupa Bölgesel Toplantısında Ülkemiz Montreal Protokolü Uygulama Kurulu üyeliğine aday olarak gösterildi ve oy birliği ile kabul edildi.Montreal Protokolü Uygulama Komitesi üyeliği Taraf Ülkelerce prestijli bir pozisyon olarak görülüyor. Uygulama Komitesinin görevleri arasında Montreal Protokolü’ne ilişkin taraflarca bildirilen uygunsuzlukları teslim almak, değerlendirmek ve raporlamak, Sekretarya tarafından iletilen bilgiler ile ozon tabakasını incelten maddelerin üretimi ve tüketimi konusunda taraflarca hazırlanan raporların birbirleriyle uyumunu ve Protokol hükümlerine uygunluğunu değerlendirerek raporlamak bulunuyor.

YAYIMLANAN GENELGELER

• Düzenli Depolama Tesisleri Uygulama Projesi Hazırlanmasına İlişkin 2018/15 Sayılı Genelge Yayımlandı

Düzenli Depolama Tesisleri Uygulama Projesi Hazırlanmasına İlişkin 2018/15 sayılı Genelge yayımlanmıştır. Genelge; kurum/kuruluş/firmaların, termik santrallerin veya belediye/birlik başkanlıklarının çevresel yükümlülüklerini yerine getirmelerinin sağlanması amacıyla hazırlanmış olup 22/11/2018 tarih ve 2018/15 sayı ile yayımlanmıştır. Konuya ilişkin olarak daha önce yayımlanmış olan 2014/13 sayılı Genelge ise yürürlükten kaldırılmıştır.

Genelgeye ulaşmak için tıklayınız.

• 2018/14 Sayılı Atıksu Arıtma/Derin Deniz Deşarjı Tesisi Proje Onayı Genelgesi Yayınlandı

20.11.2018 tarihli ve 2018/14 sayılı Atıksu Arıtma/Derin Deniz Deşarjı Tesisi Proje Onayı Genelgesi yürürlüğe girmiştir.

Genelge için tıklayınız…

Proje Onay ve Teknik Rapor Hazırlama Kılavuzu için tıklayınız…

YAYIMLANAN YÖNETMELİKLER

• Çevre Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

2872 sayılı Çevre Kanunu’na göre 10 Aralık 2018 tarih ve 30621 sayılı Resmi Gazete’de Çevre Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun yayımlanmıştır.

• Tehlikeli Maddeler İçin Yaptırılacak Zorunlu Sorumluluk Sigortalarına İlişkin Tarife Ve Talimatta Değişiklik Yapılmasına Dair Tarife Ve Talimat

Hazine ve Maliye Bakanlığından 21 Aralık 2018 tarih ve 30632 sayılı Resmi Gazete’de  Tehlikeli Maddeler İçin Yaptırılacak Zorunlu Sorumluluk Sigortalarına İlişkin Tarife Ve Talimatta Değişiklik Yapılmasına Dair Tarife Ve Talimat yayımlanmıştır.

 

 
 
×

DANIŞMANLIK TALEBİ

Danışmanlık istemek için aşağıdaki form ile bizlere ulaşabilirsiniz. Müşteri temsilcilerimiz en kısa sürede sizlere ulaşacaktır.