2021 Şubat Bülteni

Ana Sayfa | Tüm Kategoriler
 
 
  • Dünyada Bir İlk: Danimarka İlk Enerji Adasını İnşa Edecek

Danimarka’nın Kuzey Denizi’nde ilk aşamada 3 milyon konutun elektrik ihtiyacını karşılayacak dev bir enerji adası inşa edeceği açıklanmıştır.

Dünya genelinde sürdürülebilir enerjiden yararlanmak adına birçok proje geliştirilirken, Danimarka’dan kritik bir adım gelmiştir. Danimarka, Kuzey Denizi’nde ilk aşamada üç milyon konutun elektrik ihtiyacını karşılayacak dev bir enerji adası inşa etmek için harekete geçmiştir. Dünyanın ilk enerji adasıyla ilgili proje Danimarka parlamentosundaki siyasi partilerden de onay alınmıştır. Ülke tarihinin en büyük inşaat projesi olan adanın 18 futbol sahası büyüklüğünde olması ve Bunun daha sonra üç katına çıkarılabileceği belirtilmiştir. Projede 200 dev rüzgâr türbini için bir merkez olarak hizmet verecek ada kıyıdan 80 kilometre uzaklıkta inşa edilecek olup, Projenin inşaatına 2026’da başlanması planlanırken, tesisin 2033’te faaliyete girmesi beklenmektedir. Projenin yüzde 51’i devlete ait olacağı belirtilirken, tesisin maliyetinin 34 milyar dolar olacağı tahmin edilmektedir. Yeni adanın enerji üretme kapasitesi 3 gigavat olması, Kapasitenin zaman içinde 10 gigavata çıkarılması planlanmıştır. Adada üretilen elektriğin Belçika, Hollanda ve Almanya’ya da verilmesi hedeflenmektedir.

  • Plastik Atıklar: AB Üyelerinden Türkiye Dahil Birçok Ülkeye İhraç Edilen Atıkları ‘Takip Etmek Zor’

Hollanda Çevre ve Ulaşım Müfettişliği (ILT), Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden ihraç edilen plastik atıklara, gönderilen ülkelerde ne yapıldığını takip etmenin zor olduğunu açıklamıştır. ILT, yurtdışına plastik atık ihracatına ilişkin bir soruşturma başlatmıştır. Avrupa’dan en fazla plastik atık alan ülkelerin başında gelen Türkiye’de ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, gerekli düzenlemeler çerçevesinde bu konuda sıkı kontrollerin yapıldığını ve atıkların çevreye zarar vermesinin önlendiğini bildirmiştir. Belçika ve Hollanda’daki gazeteci kolektiflerinin ortaklaşa yaptığı araştırmaya göre, uluslararası düzenlemelere rağmen, plastik atıklar konusundaki sorun devam etmektedir. Avrupa’dan yola çıkan gemilerde, düşük kaliteli ya da istenmeyen plastiklere rastlamak hala mümkün olup Hollanda ve Belçika’daki limanlarda, ihraç edilen plastik atıklarla ilgili kontroller yeterli değildir, Hollanda ve Belçika’daki limanlardan her yıl 350 milyon kilo plastik atık içeren 18 binden fazla konteyner, yurtdışına gönderilmektedir. Çevre ve gümrük yetkilileri, bu konteynerlerden binden azını kontrol edebilmektedir.

 

Belçikalı atık uzmanı Mike van Acoleyen’e göre, kontrol edilen konteynerlerdeki atığın nereye gittiği, şirketlerin bunları doğru bir şekilde işleyip işlemediği ya da atıkların doğaya atılıp atılmadığı ise yeterince incelenmektedir. Çin’in 2018 yılında atık plastik ithalatını durdurmasının ardından, Avrupa’nın bu konudaki en önemli müşterileri Türkiye, Vietnam, Malezya ve Endonezya olmuştur. Hollanda’da Türkiye, Endonezya ve Vietnam’a atık ihraç eden kayıtlı 6 bin tüccar bulunmaktadır. Ancak ILT’ye göre, sadece cep telefonu ve bilgisayar aracılığıyla atık ihracatı yapan çok sayıda tüccar da var ve bunların faaliyetlerine ilişkin çok fazla bilgi buunmamaktadır. Malezya ve Endonezya’daki çevre örgütleri, Avrupa’dan gelen atıkların yasadışı bir şekilde yakıldığını ya da doğaya atıldığını söylemektedir.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı: Geçen yıl atık ithalat kotası yüzde 50 azaltıldı

Türkiye ise diğer ülkelerin aksine, Avrupa’dan ithal edilen plastik atıklar konusunda yeterli denetimin mevcut olduğunu bildirmiştir. BBC Türkçe‘ye bilgi veren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kaynakları, geçen yıl atık ithalat kotasının yüzde 50 azaltıldığını ve bu konudaki denetimlerin sıkılaştırıldığını söylemiştir. İthal edilen atığın, Türkiye’deki geri dönüşüm kapasitesinin altında olduğunu söyleyen kaynaklar, “karışık” kodlu atık ithalatı yasağı ile de sadece geri dönüştürülebilir maddelerin ithalatına izin verildiğini vurgulamıştır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yakın gelecekte yurtdışından atık ithalatına tamamen sona erdirmeyi hedeflemektedir. Avrupa Komisyonu da, Ocak ayından itibaren Avrupa’dan sadece geri dönüştürülebilir atıkların ihracına izin veren bir düzenlemeyi yürürlüğe koymuştur.

 

  • Hollanda Teneke Kutularda Satılan İçeceklerden Depozito Ücreti Alacak

Hollanda’da doğaya atılan teneke içecek kutularının ciddi oranda kirliliğe yol açması nedeniyle, kutu başına 15 cent depozito alınması kararlaştırılmıştır. İçecek üreticileri ve süpermarketler, pahalı ve karmaşık olacağı gerekçesiyle, teneke kutulara depozito uygulanmasına karşı çıkmasına karşılık Hollanda hükümeti, içecek kutularının yarattığı kirliliği önlemenin en etkili yolunun, depozito alınması olduğu görüşünde olup Bayındırlık ve Çevre Bakan Yardımcısı Stientje van Veldhoven, parlamentoya gönderdiği mektupta, 31 Aralık 2022’den itibaren, teneke içecek kutusu başına 15 euro cent depozito alınmasına karar verdiklerini bildirmiştir. Van Veldhoven, marketler ve içecek sektörünün gerekli hazırlığı yapabilmesi için 31 Aralık 2022’ye kadar yeterli zamanın bulunduğunu vurgulamıştır.

 

Hollanda hükümeti, doğadaki teneke kutusu sayısının 2017 yılı ortalamasına göre yüzde 70 oranında azaltılması durumunda, depozito uygulamasına geçmemeyi düşünmekteydi. Ancak, doğadaki atık kutu sayısı azalmak yerine yüzde 27 daha artmıştır. Hükümete göre, Hollanda’da her yıl yaklaşık 2 milyar teneke kutu içecek satılmaktadır. Bunlardan 150 milyonu çevreye atılıyor. Bu da, 25 olimpik yüzme havuzunu tıka basa dolduracak bir miktara karşılık gelmektedir.

Hollandalı bakan yardımcısı, depozito uygulaması ile bu kirliliğin ortadan kalkacağını ifade ederek; büyük boy plastik içecek şişeleri ile ilgili depozito uygulaması büyük ölçüde başarılı olduğu, Hollanda’da satılan plastik şişelerin nerdeyse yüzde 90’ı iade edildiği Bu nedenle 1 Temmuz’dan itibaren küçük plastik şişelerden de 15 cent depozito alınacağı belirtilmiştir.

  • İngiltere’de Kömür Madeni Projesine Tepki: ‘İklim Zirvesi Öncesi Ülkenin İnandırıcılığını Zedeliyor’

Çevreci örgütler İngiltere Başbakanı’na bir mektup yazarak, İngiltere’nin kuzeybatısındaki Cumbria bölgesinde yapılması planlanan kömür madenciliğinin önüne geçilmesini istemiştir. Hükümet ise projeyi engellememe yönündeki kararının arkasında durmuştur.

Onlarca çevre örgütünün imzasını taşıyan mektupta, yerel yönetimin onayından geçen Cumbria kömür madeni projesinin durdurulması istenmiştir. Çevreciler, bu yılın Kasım ayında Glasgow’da gerçekleşecek COP26 iklim değişikliği toplantısı öncesinde hükümetin kömür madeni projesini durdurmamasının “şaşkınlık yarattığını” kaydetmiştir. Başbakanlık ofisi ise İngiltere’nin iklim politikalarında dünya lideri olduğunu ancak yerel konseyin maden ocağının yapılmasına ilişkin kararının önüne geçilmeyeceğini söylemiştir.

Friends of the Earth (Yerküre’nin Dostları), Greenpeace ve Cumbria Vahşi Yaşam Vakfı gibi oluşumların imzasını taşıyan mektupta, hükümetin maden ocağının durdurulmamasına ilişkin tavrının, COP26 zirvesinin ev sahibi olarak Birleşik Krallık’ın inandırıcılığına gölge düşürdüğü belirtilmiştir. Johnson’a hitaben yazılan mektupta, Kasım ayında Glasgow’da yapılacak zirvenin, “Paris İklim Anlaşması’ndan bu yana en büyük küresel iklim toplantısı” olacağı vurgulanmıştır. Kömür madeni ocağıyla yeni iş alanları yaratılacağını “kabul eden” örgütler, hükümetin geçmişte kalması gereken kirletici sanayi biçimlerine yönelmek yerine düşük karbon teknolojilerinin önünü açması gerektiğini savunmuştur. Kömür madenleri, önemli derecede arazi bozulması, ekosistem tahribatı, su kirliliği, toprak kirliliği ve hava kirliliğine yol açması dolayısıyla dünya genelinde tepkilere neden olmaktadır. Kömürün çıkarılması, taşınması ve yakılması aşamalarında ortaya çıkan sera gazlarının, iklim değişikliğinin önemli faktörlerinden biri olduğu değerlendirilmiştir.

YAYIMLANAN DUYURULAR

  • Düzenli Depolama Tesisleri Saha Yönetim Ve İşletme Yetki Belgesi Süresi Uzaltılmıştır

Bakanlığımız koordinasyonunda ilgili mevzuat yükümlülüklerinin yerine getirilmesi, tesislerin verimli şekilde çalıştırılarak çevre kirliliğinin önlenmesi amacıyla 21-23 Aralık 2015 tarihleri arasında İstanbul’da “Düzenli Depolama Tesisleri Saha Yönetimi ve İşletme Eğitimi” düzenlenmiş ve eğitim sonunda yapılan sınavda başarılı olanlara “Saha Yönetim ve İşletme Yetki Belgesi” verilmiştir.

Bilindiği üzere, 26/03/2010 tarihli ve 27533 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelik’in 13’üncü maddesi birinci fıkrası (a) bendinde “Lisans almak için aşağıdaki işletme koşullarının sağlanması gerekir: Düzenli depolama tesisinin işletilmesinde çalışacak teknisyen, tekniker ya da mühendis olan saha görevlileri, Bakanlıkça verilecek saha yönetim ve işletme sertifikasına sahip olmak zorundadır. Düzenli depolama tesisi işletmecilerinin ve personelinin periyodik olarak meslek içi eğitimi işletmeci tarafından sağlanır.” hükmü çerçevesinde yetki belgelerinin yenilenmesi gerekmektedir. Ancak, Ülkemizin karşı karşıya kaldığı koranavirüs (Covid-19) salgını ile mücadele kapsamında ülke genelinde alınan tedbirler gereği yüz yüze eğitim planlamaları yapılamamış olup yetki belgesi süresi 2020 yılsonu itibariyle dolmuştur. Mevzuat gereği yetki belgesi olmayan işletmecilerin düzenli depolama tesislerinde çalıştırılmaması öngörülmektedir.

Bu bağlamda, tesislerin verimli ve tekniğine uygun şekilde çalıştırılabilmesi amacıyla düzenli depolama tesisleri işletmeciliği için 24/12/2015 tarihinde Bakanlığımızca düzenlenen yetki belgesi geçerlik tarihi 31/12/2021 tarihine kadar uzatılmıştır.

 
 
×

DANIŞMANLIK TALEBİ

Danışmanlık istemek için aşağıdaki form ile bizlere ulaşabilirsiniz. Müşteri temsilcilerimiz en kısa sürede sizlere ulaşacaktır.