Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Deniz ve Kıyı Yönetimi Daire Başkanlığı tarafından deniz çöpleri ile ulusal olarak etkin mücadele sağlamak amacıyla, “Sıfır Atık Mavi Hareketi” ile başlatılan “Deniz Çöpleri İl Eylem Planları” kapsamında yapılan çalışmalar aralıksız sürdürülüyor. Gerçekleştirilen çalışmalarda bugüne kadar deniz yüzeyi, dibi ve kıyılardan yaklaşık 180 bin ton atık toplandığı ve bu atıkların 135 bin tonunun plastik çıktığı açıklandı. Denizlerin sürekli temiz tutulmasına ilişkin yapılan çalışmalara destek amacıyla 2022 Temmuz ayında Muğla’da 2 adet deniz süpürgesi görevlendirildiği ve bugüne kadar 13 bin 121 kilogram deniz çöpünün denizden toplanarak bertaraf edildiği aktarıldı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, çevre, doğa, toprak ve denizlerde yaşanan kirlilik nedeniyle doğayı, çevreyi ve denizlerini korumaya yönelik bir strateji izliyor. Bu kapsamda, denizdeki kirliliğin önüne geçmek, deniz canlılarını korumak, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için çalışmalar aralıksız devam ediyor.
Bakanlık açıklamasında, Deniz Çöpleri İl Eylem Planlarının Hazırlanması ve Uygulanması Genelgesi’nin 10 Haziran 2019 tarihinde yayımlandığı hatırlatıldı. Deniz çöpleri ile ulusal olarak etkin mücadele sağlamak amacıyla Deniz Çöpleri İl Eylem Planlarının Hazırlanması ve Uygulanması Genelgesi kapsamında 5 yıllık bir süreyi içeren denize kıyısı olan 28 ilde il eylem planları oluşturulduğunun altı çizildi.
“Sıfır Atık Mavi Hareketi ile başlatılan Deniz Çöpleri İl Eylem Planları kapsamında bugüne kadar toplam yaklaşık 180 bin ton atık toplandı”
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, Sıfır Atık Mavi Hareketi ile başlatılan Deniz Çöpleri İl Eylem Planları kapsamında gerçekleştirilen çalışmalarda bugüne kadar toplam yaklaşık 180 bin ton atık toplandığı belirtildi.
Açıklamada şu bilgilere yer verildi:
“Deniz Çöpleri İl Eylem Planı’nda yer alan faaliyetlerin gerçekleştirilme durumu ve telafi edilmesine yönelik alınacak önlemlere ilişkin hazırlanacak faaliyet raporu her yıl vali imzası ile Bakanlığa sunulmaktadır. Böylece ilde gerçekleştiren faaliyetlerin ve önlemlerin etkinliği yakından takip edilebilmektedir. Genelgenin uygulanması ile deniz çöpleri oluşumunun kaynağında tedbirlerle önlenmesi; kıyıda, deniz yüzeyinde ve deniz dibinde bulunan mevcut deniz çöplerinin temizlenmesine yönelik çalışmalar yapılması, eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarının ulusal düzeyde yaygınlaştırılması sağlanmaktadır.”
“Denizden toplanan atığın 135 bin tonunun plastik olduğu açıklandı”
Açıklamada tüm ülke kıyılarındaki deniz yüzeyi, deniz dibi ve kıyılarında yürütülen temizleme çalışmalarında toplanan atıkların 135 bin tonunun plastik çıktığı vurgulandı. Bakanlık, yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanlığı himayelerinde başlatılan “Sıfır Atık Mavi Hareketi”nin halkın bilinçlendirilmesine yönelik çalışmalar kapsamında yürütüldüğünü bildirdi.
Açıklamada tüm bu çalışmalara ilave olarak Bakanlığın Muğla ili genelinde denizlerin sürekli temiz tutulmasına ilişkin yapılan çalışmalara destek amacıyla 2 adet deniz süpürgesinin Marmaris ve Fethiye koylarında görevlendirildiği belirtildi. 2022 Temmuz ayında göreve başlayan deniz süpürgelerinin, yaptıkları çalışmalarda şimdiye kadar 13 bin 121 kilogram deniz çöpünü denizden toplayarak bertaraf ettiği vurgulandı.
“Türkiye Çevre Etiket Sistemi” Küresel Eko-Etiket Ağı’ndan Tam Üyelik Aldı
2020 yılında Küresel Eko-Etiket Ağına ortak üye olarak kabul edilen Türkiye Çevre Etiket Sistemi, 2022 yılında gerçekleştirilen denetimlerin ardından tam üyeliğe kabul edildi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, enerji verimliliği, atık minimizasyonu ve ürün yönetimini teşvik edecek uygulamalarını hayata geçirmeye devam ediyor. Bakanlık, bu kapsamda, çevre ve insan sağlığını koruyacak, daha az kaynakla tasarruf sağlayacak, çevre dostu ve insan sağlığı ürünlerin kullanılmasıyla tüketilmesinde bilinci artıracak olan “Türkiye Çevre Etiket Sistemini” 19 Ekim 2018 tarihinde uygulamaya geçirdi. Bakanlık, bu kapsamda şu ana kadar seramik, tekstil, temizlik kâğıdı, elde yıkama bulaşık deterjanı, kozmetik, cam, çamaşır deterjanı ve bulaşık makinesi deterjanı ile turistik konaklama hizmet grubunda yer alan “Çevre Etiketi” kriterlerini belirledi.
Türkiye Çevre Etiket Sistemi, 2020 yılında üye olduğu Küresel Eko-Etiket Ağı’na 2022 yılında gerçekleştirilen denetimlerin ardından tam üye olarak kabul edildi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, “Çevre Etiketi” çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Bakanlık, bu kapsamda şu ana kadar seramik, tekstil, temizlik kâğıdı, elde yıkama bulaşık deterjanı, kozmetik, cam, çamaşır deterjanı ve bulaşık makinesi deterjanı ile turistik konaklama hizmet grubunda yer alan “Çevre Etiketi” kriterlerini belirledi. Bakanlık bünyesinde farklı ürün ve hizmet grupları için kriter belirleme çalışmaları da aralıksız sürüyor.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, “Türkiye Çevre Etiketi Sistemi”nin çevreye duyarlı olduğu belirlenen ürünleri ve hizmetleri teşvik etmeyi, tüketicileri ve üreticileri bilgilendirmeyi amaçlayan ve gönüllülük esasına dayanan bir sistem olduğu vurgulandı. Ayrıca uygulama kapsamında ürün ve hizmet grupları için çevre dostu standartlar tayin edilmekte ve bu standartları sağlayan ürünlere “Çevre Etiketi” veriliyor.
“ ‘Türkiye Çevre Etiketi’ logosu ‘Çevre Etiketi’ almaya hak kazanan ürünün ambalajında kullanılabiliyor”
Bakanlık açıklamasında, iç ve dış pazarda çevre dostu ürünleri ayrıcalıklı kılacak uygulama kapsamında farklı alanlarda onlarca ürün “Çevre Etiketi” alırken, başvuruda bulunan diğer şirketlerin kriterleri sağlayıp sağlamadığına dair incelemelerin devam ettiği belirtildi. Ayrıca açıklamada “Çevre Etiketi” kullanımının 4 yıl süre için verildiği, süre bitiminden 180 gün önce talep edilmesi halinde teknik inceleme komisyonuna yaptırılan değerlendirme sonucunda sürenin uzatılabileceği de vurgulandı.
“Küresel Eko-Etiket Ağı tarafından gerçekleştirilen denetim sonucunda tam üyelik 18 Ekim 2022 tarihinde onaylandı”
Türkiye Çevre Etiket Sistemi 2020 yılında Küresel Eko-Etiket Ağına üye oldu. 2022 yılında Küresel Eko-Etiket Ağı tarafından gerçekleştirilen denetim sonucunda tam üyelik 18 Ekim 2022 tarihinde onaylandı. Bu sayede Türkiye Çevre Etiket Sisteminin uluslararası geçerliliği ve tanınırlığı tescillenmiş oldu. Bakanlık açıklamasında, “Çevre Etiketi Sistemi”nin tanınırlığını arttırmak, markalaşmasını sağlamak, eko-etiket sistemini uygulayan diğer ülkelerle bilgi alışverişi sağlamak ve böylelikle günümüzün ihtiyaçlarına göre “Çevre Etiketi Sistemi”nin geliştirilmesini temin etmek amacıyla, Küresel Eko-Etiket Ağına (Global Eco-Labelling Network-GEN) katılım hususu önem arz ediliyor.” denildi.
Yapılan açıklamada, Küresel Eko-Etiket Ağı, uluslararası üst düzey çevre etiket sistemlerini içinde barındıran, eko-etiketli ürünleri/hizmetleri destekleme, geliştirme ve teşvik etme amacıyla 1994 yılında kurulmuş kar amacı gütmeyen bir uluslararası kuruluş olduğu belirtildi.
Standartların, Avrupa Birliği Eko-Etiket Tüzüğü ile uyumlu olarak belirlendiğinin vurgulandığı açıklamada, Çevre Etiketi Sistemi sayesinde; enerji verimliliğine, ısı ve su tasarrufuna ve biyoçeşitliliğin korunmasına önem veren firmalar ile çevre duyarlılığı taşıyan vatandaşların ortak değerlerde buluşacağı belirtildi.
Açılamada Küresel Eko-Etiket Ağına üyeliğin sağladığı avantajlar ise şöyle sıralandı:
Türkiye Çevre Etiket Sisteminin kuruluşunun yayınlarında/web sayfasında yer alması ile sistemin daha tanınır/güvenilir olmasının sağlanması,
Kuzey Tren İstasyonu’nda toplanan kalabalık, Avrupa Birliği (AB) kurumlarının bulunduğu Schuman Meydanından geçerek Parc Cinquantenaire’e (50. Yıl Parkı) doğru yürüdü.
Yaklaşık 25 bin gösterici, ülkenin farklı yerlerinden 96 sivil toplum kuruluşunun katılımıyla “geleceğiniz için yürüyün” başlığıyla düzenlenen yürüyüşte iklim değişikliğiyle mücadele konulu sloganlar attı.
Trafiğe kapatılan caddelerde yürüyen kalabalık, “İklim değil, politikayı değiştirin”, “B Gezegeni yok”, “Eylem gelmeden önce kaç kriz var?”, “Bir gün beyazlığınız ve ayrıcalığınız iklim değişikliği karşısında faydasız kalacak” ve “Fosil yakıtlardan özgürleşin” yazılı Fransızca, Flemenkçe ve İngilizce pankartlar taşıdı.
Müzik performanslarının da düzenlendiği yürüyüş, katılımcıların kostümleri ve taşıdığı objelerle renkli görüntülere de sahne oldu.
Geçen sene de İngiltere’nin Glasgow kentinde düzenlenen COP26 öncesinde benzer bir gösteri organize edilmişti.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) 27. Taraflar Konferansı, 6-18 Kasım’da Mısır’ın Şarm el-Şeyh kentinde devlet liderleri, kamu ve özel sektör temsilcilerinin üst düzey katılımıyla gerçekleştirilecek.
Kömür üretiminden istihdama, termik santralların elektrik üretimindeki payından Avrupa’da kömür kullanmaktan vazgeçen ülkeleri gösteren haritaya kadar bu haritada çok farklı alanlarda güncel veriye Türkiye’de Kömür sitesinden ulaşabilirsiniz. Türkiye’de kömürle ilgili kapsamlı bilgilere ulaşabildiğiniz Ekosfer Derneği’nin hazırladığı turkiyedekomur.org sitesi güncellendi.
2022 yılında öne çıkan bazı kömür verileri:
*Türkiye’de elektrik üretiminde kömürlü termik santrallarının payı yüzde 31,4.
*Türkiye’de linyit ve kömür madenlerinde 36 bin 442 işçi çalışıyor, işçilerin 9 bin 231’i kamuda, 27 bin229’u özel sektörde çalışıyor.
*Duyurusu yapılmış, izin alma aşamasında veya halihazırda izin alınmış projeler düşünüldüğünde Türkiye, yeni kömür santralı yapmayı planlayan ülkeler arasında dünyada 6. sırada yer alıyor.
Avrupa’da kömürlü termik santrallarını kapatmak için tarih belirlemeyen 5 ülkeden (Bosna Hersek, Kosova, Polonya, Sırbistan ve Türkiye) biri Türkiye.
*Uluslararası Enerji Ajansı ve Climate Analytics gibi birçok kuruluş 1,5 derecelik sıcaklık artışının altında kalmak için kömürden elektrik üretiminin tüm dünyada 2040 yılında son bulması gerektiğini söylüyor. Ekosfer Derneği bu konuda Tarih Ver adlı bir kampanya yürütüyor.
YAYIMLANAN DUYURU
YAYIMLANAN TEBLİĞ
