“İklim değişikliği” ile “yeşil dönüşüm” konularının ele alınacağı Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi (EKO İKLİM) birçok etkinliğe ev sahipliği yapmıştır. Ankara Ticaret Odasından (ATO) yapılan yazılı açıklamaya göre, zirve 30-31 Mart’ta ATO Congresium’da gerçekleştirilmiştir.
Zirve, eski devlet başkanlarından büyükelçilere, kamu kurum ve kuruluşlarından yerel yönetimlere, üniversitelerden iş dünyasına, organize sanayi bölgelerinden KOBİ’lere, uluslararası kuruluşlardan bankalara, sivil toplum kuruluşlarından yazar ve sanatçılara kadar toplumun tüm kesimlerini bir araya getirmiştir. ATO Başkanı Gürsel Baran’ın açılış konuşmasını yapacağı zirvede, 10 ayrı alanda 321 konuşmacı yer almıştır.
Büyükşehirlerde yeşil dönüşümün de işleneceği zirvede, “Türkiye’nin elektrikli otomobili ve çevre dostu” Togg da sahne alacak. Zirvede Togg Üst Yöneticisi (CEO) Gürcan Karakaş da bir konuşma gerçekleştirmiştir. Zirve, 10 bin metrekare alanda dünyanın ilk ekonomi ve iklim değişikliği fuarına da ev sahipliği yapmıştır. İklim değişikliği ve yeşil dönüşüm konusunda kurum ve kuruluşların çalışma ve iyi örnek uygulamaları fuarda sergilenmiştir. Çevreci ulaşım aracı olan bisiklet kullanımına ilişkin etkinliklerin yer alacağı fuarda oluşturulacak bir parkurda katılımcılara elektrikli bisiklet kullanımı imkanı verilerek bisiklet kültürünün yaygınlaşmasına katkı sağlanmıştır.
Guardian’daki habere göre, bilim insanları, insanlar üzerinde yürüttükleri araştırmada, deneklerin neredeyse yüzde 80’inin kanında mikroplastik bulunmuştur. Araştırmacılar, tamamı sağlıklı yetişkin 22 bağışçıdan alınan kan örneklerini analiz etti ve deneklerin 17’sinin kanında plastik parçacıklar bulunmuştur. Çalışmada, kan örneklerinin yarısında içecek şişelerinde yaygın olarak kullanılan PET plastik, üçte birinde gıda ve diğer ürünlerin paketlenmesinde kullanılan polistiren, dörtte birinde de plastik poşet yapımında kullanılan polietilene rastlanmıştır. Araştırma, mikroplastiklerin vücutta hareket edebildiğini ve organlara yerleşebileceğini göstermiştir.
Hollanda’daki Vrije Üniversitesinden ekotoksikolog Prof. Dick Vethaak, çalışmalarının insan kanında polimer parçacıklarının bulunduğuna dair ilk gösterge olduğunu belirterek, sonuçların endişe verici olduğuna işaret etmiştir. Vethaak, “Bu parçacıklar vücudumuzda dolaşıyor. Ayrıca bebeklerin ve küçük çocukların bu tür kimyasallara karşı daha savunmasız olduklarını biliyoruz. Bu beni çok endişelendiriyor.” ifadelerini kullanmıştır. Dick Vethaak, bununla ilgili acilen çok daha fazla araştırma yapılması gerektiğini vurgulamıştır.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan yıllık kuraklık raporuna göre, Türkiye giderek kuraklaşan bir coğrafya olmaya devam etmektedir.
Standart Yağış İndeksi (SPI) ile 2021 Yılı için hazırlanan kuraklık haritası ve kuraklık değerlendirmelerine göre:
Normalin Yüzdesi İndeksi (PNI) ile 2021 Yılı için hazırlanan kuraklık haritası ve kuraklık değerlendirmelerine göre ise:
Önümüzdeki yıllarda da benzer ve hatta daha yüksek sıcaklık ve kuraklık oranlarını tecrübe edebileceğimiz öngörülmektedir. Bu gibi felaketler yaşamamak için suyumuza sahip çıkmalı ve iklim krizi bağlantılı felaketlere karşı hazırlıklı olmalıyız.
SAÜ ve akademisyenlerinin kurduğu Sakarya Teknokent’te faaliyet gösteren firmanın “Ufuk Avrupa” programı kapsamında sunduğu proje, AB tarafından desteklenmeye değer bulunmuştur. Yaklaşık 9,5 milyon avro bütçe almaya hak kazanan projede, Türkiye’nin yanı sıra AB üyesi İspanya, Almanya, Belçika, Avusturya, İtalya ve Fransa’dan 22 ortak yer almıştır. SAÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Savaşan, AA muhabirine, dünyanın en önemli hedeflerinden birinin çevrenin iyi kullanılması ve çevre kirliliğinin azaltılması olduğunu vurgulamıştır. Dünyada şu anda ham madde krizi olduğuna dikkati çeken Savaşan, “Proje, bu ham madde krizine kısmi çözümde bulunmuş olacak. Üniversitemiz, bu projeyle enerji ve depolama alanındaki araştırmalarda bir üs olacak.” Demiştir.
SAÜ Mühendislik Fakültesi Metalürji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mahmud Tokur da projeye ilişkin şu bilgileri verdi: “Avrupa’dan gelen bataryaları önce performans olarak sınıflandıracağız. Daha sonra Avrupa’ya tekrardan geri göndereceğiz. Onlar ayrıştırıp ham maddelerini bize gönderecekler ve biz de o ham maddeleri tekrardan üstün özellikli yeni jenerasyon piller haline getirip tekrar kullanılmak üzere Avrupa’ya göndereceğiz. Projede 22 ortak bulunuyor. Bu ortakların içerisinde İspanya’dan genel koordinatör, Almanya’dan geri dönüşüm süreçlerini yürüten koordinatörümüz var. Sakarya Üniversitesi olarak bu projede batarya üretim koordinatörüyüz. Artık Avrupa ülkelerinin güvendiği, sorumluluk verdiği bir merkez haline geldik ve bu konuda çok mutluyuz.”
Araştırma Görevlisi Furkan Sökmen de gelen pillerin tekrardan kullanılabilir durumda olup olmadıklarını tespit ettiklerini, kullanılabilir olanları işlemden geçirerek kullanıma soktuklarını kaydetmiştir.
Üç ortaklı biyogaz enerji santrali, merkez Altıeylül ilçesindeki Halalca Mahallesi’nde yaklaşık 66 dönümlük alanda yer almaktadır. Kamyonlarla tesise getirilen ve depolara yerleştirilen gübre, makinelerle taşındığı çürütücü ünitelerde 28 gün bekletiliyor. Bu sürede oluşan metan gazı motorlarda yakılarak elektrik enerjisine dönüştürülüp dağıtım şirketi aracılığıyla şebekeye verilmektedir. Son aşamada sıvı ve katı olarak ayrışan gübre, tarımsal üretimde kullanılmak üzere satışa sunulmaktadır. Tesiste yılda 30 bin ton gübre işlenerek 23 bin 100 megavat elektrik elde edilmesiyle yenilenebilir enerji alanına katkı sağlanmaktadır.
Energrom Balıkesir Biyogaz Enerji Santrali Tesis Müdürü Onur Dalıcı, tesisten önceki dönemde büyükbaş hayvan çiftliklerinden çıkan dışkının düzensiz olarak depolandığını söylemiştir.
Enerji tesisinin kurulmasıyla bölgedeki hayvan atıklarının düzenli bertarafına büyük katkı sağladıklarını belirten Dalıcı, “Günlük 600-650 ton atık işliyoruz, 500-550 ton civarında da gübre çıkışımız var. Bunun yaklaşık 75 tonu katı, 475 ton civarında da sıvı gübre çıkışımız var. Bölgedeki 10 büyükbaş hayvandan 8’inin dışkısını burada bertaraf edip hem sektöre elektrik enerjisi olarak geri kazanımını hem de gübre olarak geri dönüşünü sağlıyoruz.” İfadelerini kullanmıştır.
Biyogaz tesisinde fermente olan susuzlaştırılmış organik katı gübrenin minerallerle zenginleştirilerek satışa hazır hale getirildiği organomineral fabrikasını da bu yıl içinde devreye aldıklarını ifade eden Dalıcı, tesiste 20 bin ton üretim hedefi koyduklarını belirtmiştir. Yıl sonuna doğru organomineral tesisin hedefini 60 bin tona çıkaracaklarını anlatan Dalıcı, şöyle konuştu:
“Bunun yanı sıra sıvı gübreyle ilgili çalışmalarımız var. Küresel ısınma, kuraklık ve yer altı sularının azalması, damlama sulamanın önemini artırıyor. Sıvı gübre de damlama sulamayla birlikte bitkiye verilebiliyor. Biz de Energrom olarak önümüzdeki iki yıllık hedefte sıvı gübre üretim tesisini de faaliyete geçirip hizmete sunmayı düşünüyoruz.”
Laboratuvarda, gelen atıkların organik muhteviyatına, PH dengesine ve çeşitli parametrelerine bakıldığını belirten Dalıcı, şunları kaydetti:
“Burada yine aynı şekilde atıklardan üretilebilecek gaz potansiyelini ölçen cihazlarımız var. Yine elementel ICP cihazımız var. Elementel analizler yapıyoruz. Bunun yanı sıra gübreyle ilgili toprak analizlerini de burada yapıyoruz. Şu anda akreditasyon sürecindeyiz, yıl ortasına kadar bu sürecimizi de tamamlayıp hem sanayiye hem de tarıma burada da hizmet vermeye devam edeceğiz.
Burada hem bizim prosesle ilgili işleyişimizi kontrol altında tutuyoruz hem de bölgedeki çiftçilere bir toprak analizi imkanı sunduk. Bununla ilgili de ilk seneyi çok cüzi, maliyetine dediğimiz miktarlarda bir fiyat belirledik. Bölgedeki toprağın analizini de yapıyoruz. Buna bağlı olarak da artan gübre fiyatlarına göre fazla gübre kullanımının önüne geçecek şekilde reçeteler düzenleyip çiftçilerimize eğitimle birlikte bölgede kalkındırmayı hedefliyoruz.”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un talimatıyla kasımda başlatılan ve tüm ülkede yaygınlaştırılması hedeflenen “Yeşil Tribün” projesi Konya’da devam etmektedir.
Bakanlığın himayesinde, Konyaspor ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ortaklığında sürdürülen projede, maç öncesi topladığı 5 cam ya da plastik atık şişe getiren Konyaspor taraftarına ücretsiz maç bileti verilmektedir. Projeyle atıkların geri dönüşüme kazandırılması, sporseverlerde ve ailelerinde çevre bilincinin kazandırılması hedeflenmiştir.
“Yeşil Tribün” projesini de “Sıfır atık” projesi kapsamında, atıkların ekonomiye tekrar kazandırılması için başlattıklarını aktaran Şevik, şöyle konuştu:
“Projeyi İttifak Holding Konyaspor ile ortak yürütüyoruz. Bu proje kapsamında 5 ambalaj atığı, plastik ya da cam şişe getiren Konyasporlulara Konyaspor’umuz bedava bilet veriyor. Dolayısıyla bu hem farkındalığı artırmak, bir bilinç oluşturmak adına, atıkların da ekonomiye kazandırılması bakımından önemli bir proje. Projeye kasımda başladık. İlk başladığımızda tanıtımını da yapmıştık. 15 bin 500 plastik ve cam şişe topladık, ekonomiye kazandırdık. Toplam 7 maçtır bu projeye devam ediyoruz. Şimdiye kadar yaklaşık 2 bin civarında taraftar hem takımını destekledi hem de doğaya destek oldu. 15 bin 500 adet de ambalaj toplandı. Tabii projeyi 5 ambalaja 1 bilet şeklinde başlattık ama sporseverler sadece bilet için değil, bilet almadan da ambalajını, atığını getirmeye başladı. Bu da bizim açımızdan sevindirici. Projemiz sezon boyunca devam edecek. Diğer takımlara da örnek olmasını diliyoruz. Doğayı koruma anlamında önemli bir proje. Bunu Konya için başlattık ama tüm Türkiye ve dünya için örnek bir proje olmasını diliyorum.”
Kütle denge bilgisinin hazırlanması ve çevrimiçi olarak bildiriminin yapılmasına ilişkin iş ve işlemlerin açıklandığı 2022/4 sayılı ve “Kütle Denge Bildirimleri” konulu Genelge yürürlüğe girdi.
2022/4 Sayılı Genelge’ye ulaşmak için tıklayınız.
