2024 Ocak Bülteni

Ana Sayfa | Tüm Kategoriler
 
 

2024 OCAK E-BÜLTENİ

 

  • Havadan Su Üreten Dünyanın İlk Ve Tek Ev Cihazı Geliştirildi

CES 2024’ta tanıtılan WaterCube, havadan su üreterek kritik bir soruna çözüm oluyor. Belediye suyuna ihtiyacı azaltan sistem bir günde 450 litre su üretebiliyor.

Bireyler ya da haneler için havadan anında ve doğrudan evinizde, ofisinizde ve diğer alanlarda su üreten bir sistem hayal edin. Bu teknoloji, dünya çapında su kıtlığıyla mücadele etmek için çalışan Genesis Systems tarafından tanıtılan WaterCube (WC-100) sistemiyle artık gerçek oluyor. Sistem, CES 2024 fuarı kapsamında sergilendi.

Havadan su üreten sistem

Yapılan açıklamaya göre bu sistem, günde 450 litre saf tatlı su elde ederek havadan su üreten dünyanın ilk ve tek ev tipi hava cihazı olarak kabul ediliyor. Tasarım, saf içilebilir su üreten otomatik bir sisteme dayanıyor. WaterCube, içilebilir su elde etmek için yoğuşma yöntemini kullanarak havada bulunan nemi kullanıyor.

Firmanın resmi açıklamasına göre, bu sistem evler, şebekeden bağımsız yerler veya taşınabilir bir su kaynağının gerekli olduğu yerler de dahil olmak üzere çeşitli ortamlarda kullanılabilir. Sistem sürekli çalışarak günün 24 saati sabit bir saf su kaynağı sağlayabiliyor.

WaterCube WC-100 sistemi, cihazlarını geleneksel su kaynaklarıyla ilişkili sorunlu yan ürünlerden kaçınmayı hedefleyerek çevresel zorlukların üstesinden de geliyor. Havadaki nemi alıp saf suya dönüştürerek çalışan sistem, otomasyon ve talep üzerine su sağlama olanağı sunuyor. Ayrıca, daha büyük evler için su çıkışını artırmak üzere birden fazla WC-100 ünitesi de birleştirilebiliyor.

Bununla birlikte üretim değerleri 26 derece ve yüzde 60 bağıl neme sahip ortamlar için geçerli. Ancak sistem, 15 dereceden daha yüksek sıcaklıkları içeren ve yüzde 40 ile yüzde 100 arasındaki nemli ortamlarda çalışabiliyor. Dolayısıyla Türkiye’nin çoğu yerinde cihazın aktif olarak çalışması mümkün. Ayrıca çıktı olarak üretilen saf su, ABD, NSF ve uluslararası standartların gerektirdiği su kalitesi standartlarını da karşılıyor. Şirkete göre WC-100'ün filtrasyon sistemi ayrıca 0.01 mikrometre değiştirilebilir su filtresi, UV su arıtma ve Merv 13 Hava Filtresi ile donatılmış durumda.

Su bağımsızlığının fiyatı hayli yüksek

Cihaz 240 volt AC tek fazlı 30 amper elektrik kaynağına ihtiyaç duyuyor ve enerji tüketimi 12kW nominal değere sahip, bu da her galon için 1 kWh ve günde 100 kWh anlamına geliyor. Türkiye’de 1kWh elektrik 1.48 TL’den hesaplanıyor. Eğer evinizde balkona entegreli güneş paneli veya geleneksel çatı tipi güneş paneli bulunuyorsa WaterCube WC-100 ile “su bağımsızlığı” elde edebilirsiniz. Genesis Systems, ürününü halihazırda ön siparişe açmış durumda ve fiyatı 20.000 dolar veya yaklaşık 600.000 TL. Bu arada ürünün WC-1000 versiyonu da bulunuyor ve bu versiyon ticari ölçekli kurulum için ideal.

 

  • New York Nehre Yüzen Havuz Yapıyor

New York, yüzen havuz projesi +Pool ile anlaşmaya vardı. New York'ta nehir üzerine inşa edilecek havuz, nehir suyunu filtre ederek su tasarrufu sağlayacak.        

Nehirde yüzme zevki biz onları kirlettiğimizden beri pek mümkün değil. Şehir dışına çıkıp temiz nehirler göller bulmak mümkün ama buna ne gerek var! +Pool ismindeki kar gütmeyen girişim, bunun çaresini buldu.Özel duvarları sayesinde etrafındaki nehir suyunu filtre ederek içindeki suyu devamlı temizleyen sistem, hiçbir elektrik tüketmeden havuzun kullanılmasını sağlıyor. İlk olarak 2011 yılında ortaya atılan fikir, zamanla kendini ispatladı ve devlet desteği sayesinde 2024 yaz aylarında inşa edilmesi ve 2025 yılında halkın kullanımına açılmasına karar verildi. New York şehri yönetimi proje için 4 milyon dolar verirken, New York eyaleti ise projenin geliştirilmesi ve ölçeklenmesi için 12 milyon dolar ayırdı. 

Havuz 4 bölgeden oluşacak

İnşa edilecek yüzme havuzu artı şeklinde tasarlanmış 4 bölgeye ayrılmış. Bölgelerden en büyüğü yüzme turu parkuru olarak kullanılabiliyor. Diğer bölgeler ise çocuklar için bir alan, dinlenme alanı ve su sporları için de ayrı bir alan bulunuyor. Havuzlar birbirine bağlantılı olsa da yüzen dubalar ile birbirinden ayrılıyor..

Toplam 185 m2 alana sahip havuz, ilk aşamada test havuzu olacak. Sonraki etaplarda 830 m2’yi bulacak. Havızın duvarlarından geçip temizlenen su miktarı günde 3,7 milyon litreyi bulacak. Filtre sistemi sayesinde havuzdaki su kalitesi her daim yüzmeye uygun olacak. Üstelik bu suya hiç bir kimyasal madde eklenmeyecek.

Havuzun belki de en dikkat çeken özelliği, nehir üzerinde yüzebildiği için çok değerli New York arazisinden su çalmamasıdır.Üç aşamalı filtrasyonda ilk olarak deniz canlıları, büyük parçalar, yağ, çökeltiler ve asılı kalan parçacıklar ayıklanıyor.

İkinci aşamada ise yine suda asılı katı parçacıklar, organik maddeler, algler ve bakteriler eleniyor. Son aşama olan üçüncü aşamada ise tekrar bakteriler ve virüsler filtre edildikten sonra temiz su, havuza aktarılıyor.

 

  • Azalan Karbon Bütçesi 1,5 Derece Hedefini Zorlaştırıyor

Dr. Ümit Şahin, şu ana kadar atmosfere salınan karbon miktarının 2 trilyon 590 milyar tonu bulduğunu, böyle devam etmesi halinde karbon bütçesinin 7 yıl içinde tükeneceğini ve küresel ısınmayı 1,5 derecede tutma hedefinin aşılacağını söyledi.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Dr. Ümit Şahin, Paris Anlaşması ile küresel sıcaklık artışının 2 derecenin altında ve mümkünse 1,5 derecenin çok altında tutulmasının hedeflendiğini ancak dünya genelindeki ülkelerin karbon emisyonuna ilişkin taahhütleri ve uygulamalarının bu hedeflere ulaşmayı zorlaştırdığını kaydetti.

Şahin, kümülatif karbon emisyonu miktarının ulaştığı rakama göre sıcaklık artışının kaç dereceye çıkacağına dair hesaplama yapılabildiğini, bu hesaplamada kullanılan toplam karbondioksit miktarına "karbon bütçesi" denildiğini belirtti.

Küresel sıcaklık artışının matematiksel olarak 2011'den bu yana Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından çok net bir şekilde hesaplandığını vurgulayan Şahin, "Atmosfere salınan karbondioksit miktarı, karbon bütçesi için belirleyici bir faktördür. İnsan etkinlikleriyle her yıl yaklaşık 40 milyar ton karbondioksit atmosfere salınıyor. Birikimi gösteren ölçü, sanayi çağının erken dönemleri olan 1850'lerden bu yana insanlar tarafından atmosfere salınan toplam karbondioksit miktarıdır. Bu salımların sonucunda karbondioksitin atmosferde birikimi, karbon bütçesinin tükenmesine neden oluyor." dedi.

Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sıcaklık artışını yüzde 50 olasılıkla 1,5 derecede sınırlamak için belirlenen toplam karbon bütçesi 2 trilyon 865 milyar ton. Ancak şu ana kadar atmosfere salınan karbon miktarı 2 trilyon 590 milyar tonu buldu yani 2024'ten itibaren 1,5 derece bütçesinden sadece 275 milyar ton kalmış oluyor. Eğer emisyonlar hızlı bir şekilde düşürülmezse, karbon bütçesi yaklaşık 7 yıl içinde tükenerek 1,5 derece hedefinin tutturulma ihtimalini ortadan kaldıracak. 2 derece sıcaklık artışı için belirlenen toplam karbon bütçesi ise 3 trilyon 740 milyar ton."

Pozitif geri besleme mekanizması

Tüm ülkelerin toplam emisyonlarının, 2023'ten sonraki yıllar boyunca 275 milyar tonu geçmemesi halinde 1,5 derece hedefine ulaşma şansının olduğunu dile getiren Şahin, emisyonların hızlı şekilde düşürülmemesi durumunda 1,5 derece bütçesinin 2030'ların başında tükeneceği uyarısında bulundu.

Son bulgularda 2023 yılında küresel sıcaklık artışının, 1,48 derece olarak gerçekleştiğine dikkati çeken Şahin, "Artık, karbon bütçesinin tamamını tüketmeden önce 1,5 derece hedefini kaçıracağız gibi duruyor. Çünkü karbon bütçesi pozitif geri besleme mekanizmalarını hesaba katmıyor. Bu nedenle biz 2030'a gelmeden, karbon bütçesi tükenmeden 1,5 dereceyi görmek üzereyiz ya da gördük sayılır." diye konuştu.

Şahin, pozitif geri besleme mekanizmasını şu sözlerle açıkladı:

"Tek ısınma kaynağı karbondioksit değil, metan gibi başka ısıtıcı gazlar da var. Buzulların erimesi, okyanusun asitlenmesi ve donmuş topraklardan metan salımı gibi faktörler, beklenenden daha hızlı bir ısınmaya yol açıyor. Donmuş toprak eriyince, on binlerce yıl önce donarak orada kalan organik maddeler açığa çıkarak çürümeye başlıyor ve bir sera gazı olan metan ortaya çıkıyor. Bunlar bizim hesaplayamadığımız hızda ısınmaya neden oluyor. Bunları karbon bütçesinde görmüyoruz çünkü bu düz bir hesap. Bu yüzden 1,5 derece bütçesi bitmeden 1,5 dereceyi, 2 derece bütçesi bitmeden de 2 dereceyi göreceğiz."

Şahin, 1 derecelik ısınma hedefinin 2015 yılında kalıcı olarak geçildiğini, sadece 8 yılda 1,5 derecenin kalıcı olarak geçilmesine çok az kaldığını yani küresel ısınmanın hızlanarak ilerlediğini bildirdi.

"Yüzyıl sonunda ısınma 4 dereceyi bulabilir"

Paris Anlaşması altındaki ulusal katkı taahhütlerinin, dünya genelindeki sıcaklık artışını 2,7 dereceye kadar artırma riski taşıdığının altını çizen Şahin, şunları söyledi:

"Her ülkenin dediğini gerçekleştireceğinin bir garantisi yok, eğer bunu yapamazlarsa, 3 dereceyi de geçebiliriz. Ülkeler enerji dönüşümünde başarısız olursa ya da bütün buzulların tamamen erimesi gibi pozitif geri beslemeler çok hızlı ilerlerse o zaman 3 dereceyi 2050-2100 arasında görebiliriz hatta yüzyıl sonuna kadar bu ısınma 4 dereceyi bile bulabilir. Ama yakın gelecekte 1,5 dereceyi göreceğiz ve 2 dereceyi de 2040'larda göreceğimiz kesin gibi."

En fazla karbon salan ülkeleri Çin, ABD ve Hindistan olarak sıralayan Şahin, bu ülkelerin, küresel emisyonların yüzde 50'sinden sorumlu olduğunu, en az karbon salan ülkelerin ise en yoksul, en az gelişmiş ülkeler ile küçük ada ülkeleri olduğu bilgisini paylaştı.

Şahin, sözlerini şöyle tamamladı:

"Her yıl en çok emisyon yapan ülke Çin ama tarihsel emisyonlarda birinci sırada değil çünkü onlar daha geç başladı. Tarihsel emisyon sıralamasında birinci sırada ABD var. Avrupa Birliği'nin tamamı ikinci, Çin üçüncü sırada. Rusya ve İngiltere, Japonya olarak sıra devam ediyor ve Türkiye burada 26'ıncı sırada. Çin, Türkiye, Hindistan küresel emisyonlarda en yüksek miktara henüz ulaşmadı ama AB ülkeleri, ABD buna ulaştı ve düşüşe geçti. Dünya için küresel emisyonlar henüz pik yapmadı, geçen sene yüzde 1,1 oranında artış yaşandı."

 

  • Bratislava'da Belediye Sigara İzmaritlerinden Yol Yapacak

Slovakya'nın başkenti Bratislava'da belediye, sigara izmaritlerini geri dönüştürerek yeni bir yol yapmayı planlıyor.

Belediyenin işlettiği atık yönetim şirketi OLO, Noel döneminde 2024 için yeni yol planını açıklayarak, Noel pazarlarına sigara izmaritlerinin ve elektronik sigaraların filtrelerinin atılabileceği özel kutular yerleştirdi.

Belediyenin izmaritleri asfalt yapımında kullanacağı ve bu yolla daha temiz sokaklar elde etmeyi hedeflediği ifade edildi.

OLO'dan yapılan açıklamada, izmarit kutularının 2024 boyunca tüm kamu etkinliklerine kurulacağı belirtildi.

OLO müdürü Martina Čechová, konuyla ilgili açıklamasında, "Bir festivale, koşuya katılanlar veya pazara gidenler izmaritleri kutuya atarsa, sadece daha temiz bir çevreye katkı sunmayacaklar, ayrıca bu tip bir atığın geri dönüştürülmesini sağlamış olacaklar" dedi.

Proje kapsamında sigara izmaritlerinin özel bir lif haline getirilip, asfalt harcına karıştırılması planlanıyor.

Daha önce yine Slovakya'da benzer bir proje gerçekleştirilmiş ve ülkenin iç kısımlarındaki Žiar nad Hronom bölgesinde sigara izmaritleriyle yapılan yol türünün ilk örneği olarak kayıtlara geçmişti.

 
 
×

DANIŞMANLIK TALEBİ

Danışmanlık istemek için aşağıdaki form ile bizlere ulaşabilirsiniz. Müşteri temsilcilerimiz en kısa sürede sizlere ulaşacaktır.